23 Mart 2011 | HABERLER 19. Sayı (Mart - Nisan 2011)

DYO ile polyester reçinesi üretimi konusunda bir anlaÅŸma yapan Euroresins Türkiye, baÄŸlı olduÄŸu DSM Composite Resins ürünlerini de Türkiye’de ürettirecek…
Kuruluş yılı olan 2009’dan itibaren sadece yurtdışından ürün getirerek Türkiye’de satış ve pazarlamasını yapan Euroresins Türkiye, kuvvetli bir tedarikçi olabilmek için aynı zamanda lokal bir üretici olmak gerektiği düşüncesinden yola çıkarak, DYO ile bir anlaşma imzaladı.

DYO’nun bilindiği gibi ülkemizin en büyük boya üreticilerinden biri olduğunu ama aynı zamanda polyester reçinesi de ürettiğini belirten Euroresins Türkiye Genel Müdürü Sertaç Sürür, “Sadece yurtdışından ürün getirerek satmakla, hedeflediğimiz, tek noktadan servis hizmeti tam oturmuyordu. Müşterilerimizin daha uygun maliyetli, fiyat avantajı sağlayan, ulaşılabilen ürünlere de ihtiyacı vardı. Bu ihtiyacı sadece yurtdışından ürün getirerek karşılayamazdık. Biz de DYO firmasıyla polyester konusunda görüşmelere başladık ve 2010 yılı Ekim ayında bir anlaşma imzaladık. Anlaşmamız gereği, DYO polyester reçinesi satış ve pazarlamasından çıktı. Satış ve pazarlamayı Euroresins Türkiye olarak biz devraldık. Üretime de bizim adımıza devam ediyorlar. Anlaşmanın birinci etabı bu. Şu an üzerinde çalıştığımız ikinci etabı ise, hem lojistik itibariyle, hem de maliyet olarak müşterilerimize ulaştıramadığımız DSM ürünlerinin de Türkiye’de DYO tarafından üretilmesi. Özellikle marin sektöründe kullanılacak birçok farklı ürünün Türkiye’de üretime başlanmasını hedefliyoruz. Böylece müşterilerimiz hem yurtdışından alacağı kalitede ürüne ulaşacaklar, hem de nakliyeyi beklemek veya navlun maliyetlerine katlanmak durumunda kalamayacaklar” diyor.

DSM’in yaklaşık 26 bin çalışanı ve yaklaşık 10 milyar euro cirosu ile dünyadaki en büyük kimyasal hammadde üreticilerinden biri olduğunu söyleyen Sertaç Sürür, DSM Composite Resins’in de DSM’in bir ünitesi olduğunu belirtiyor. “DSM Composite Resins, dünyanın en büyük doymamış polyester reçine üreticisi” diyen Sürür, firmanın Asya, Avrupa ve Amerika’da üretim tesisleri ve satış organizasyonları bulunduğunu ve yaklaşık 800 milyon euro cirosu olduğunu söylüyor.

Sertaç Sürür şöyle devam ediyor:  “Euroresins, DSM’in büyük müşterilerine iyi hizmet verirken aynı zamanda küçük müşterilerini atlamaması için kurduğu bir distribütörlük firması. Başlangıçta tamamen DSM’in sahip olduğu bir firmayken, DSM’in 2009 yılında Alman polyester reçine türevleri üreticisi Büfa Reaktionharze GmbH (Büfa) ile yaptığı JV anlaşması gereği, Büfa’nın da hisse sahibi olduğu bir firma oldu. Böylelikle Euroresins, DSM’in yanı sıra Büfa ürünlerini de portföyüne ekleyerek Avrupa’nın en büyük, kompozit sektörüne hizmet veren hammadde tedarikçisi haline geldi. Euroresins, müşterilerine tek noktadan hizmet verme felsefesini güden bir firma olarak DSM ve Büfa ürünlerini sektöre ulaştırdığı gibi, müşterilerinin kullandığı diğer hammaddeleri (camelyaf, kontinü elyaf, dokumalar peroksit v.b.) de tedarik ediyor ve aynı zamanda teknik destek de veriyor. Avrupa çapında bu kadar büyük bir organizasyonu olup (14 ülke), bu kadar lokal müşterilere inen başka bir firma daha yok. Euroresins’i kompozit sektörünün bütün ürünleri bir arada bulabileceğiniz bir süpermarket olarak düşünebilirsiniz. Ancak biz, süpermarketin de bir adım önüne geçerek, aşçıyı da evinize gönderiyoruz. Yani, aldığınız ürünleri nasıl kullanacağınızı da gösteriyoruz. Müşterilerimize en başından bilgi ve tecrübe katkısında bulunarak, ürünlerimizle en iyi sonuca nasıl ulaşabileceklerini anlatıyoruz. Bu nedenle de Euroresins Türkiye, henüz 2 yıldır Türkiye’de bulunmasına rağmen, özellikle spesifik ürünlerde önemli bir konuma geldi.”

Asıl rekabet alanımız, teknik destek
“Biz sadece fiyat bazında rekabet etmiyoruz. Bizim asıl rekabet ettiğimiz alan, müşterilerimize, teknik destek ve üretimde iyileştirmeler sağlamak, yeni projeler ve yeni onaylar almalarına yardımcı olmak. Bizim için en önemli sektörlerden biri marin sektörü. Yine buna yakın oranda hizmet verdiğimiz diğer sektörler ise otomotiv ve inşaat. Bunların dışında da farklı sektörlerde spesifik ürünlerimiz yer alıyor.”

Reçinenin nasıl yapıldığını, nasıl kullanıldığını ve nasıl sonuçlar vereceğini çok iyi biliyoruz
“Türkiye’deki organizasyonumuza baktığınız zaman, satış ekibimiz belli seviyede teknik destek verebilecek düzeyde. Biz gerçekten reçinenin nasıl yapıldığını, nasıl kullanıldığını ve nasıl sonuçlar vereceğini çok iyi biliyoruz. Olabilecek sorunları baştan görerek, bu sorunların çözümlerini de önererek müşterilerimize yaklaşıyoruz.”

“Euroresins genel çatısı altında da özellikle marin konusunda Avrupa’daki en iyi teknik adamlardan birkaç tanesi yer alıyor. Teknik destek konusunda zaman zaman Türkiye’ye gelen ve müşterilerimizi ziyaret eden arkadaşımız Ricardo Fontana, zaten tüm sektör tarafından da tanınan bir isim.”

Önümüzdeki yıllarda doğada çözünebilen polyesterler de pazarda olacak
“Tekneler polyesterden yapılırsa, üretim maliyetleri ve bakım maliyetleri daha düşük olur; daha hafif oldukları için daha az emisyon yaratırlar, daha az doğayı kirletirler ve daha az yakıtla çok daha fazla insan taşıma şansınız olabilir.”

“Hammaddenin kendisi aslında petrol türevli bir kimyasal. Geri dönüşümü henüz yok ama bu konuda da çalışmalar devam ediyor. Yerine göre çözülebilen veya belli miktarlarda rejenere edilebilen türde polyester üretme konusunda DSM’in de büyük çalışmaları var. Bu çalışmalar henüz emekleme safhasında ama önümüzdeki yıllarda doğada çözünebilen türde polyesterler de pazarda olacak.”

Euroresins Türkiye Satış Müdürü Çiğdem Cumhur:

“Türkiye’deki Müşterilerimizi Çevreci Ürünlere Yönlendiriyoruz”

DSM’nin çevre konusunda çok ciddi çalışmalar yaptığını söyleyen Euroresins Türkiye Satış Müdürü Çiğdem Cumhur, “Ayrıca halihazırda ürün gamımızda ‘yeşil ürünler’ dediğimiz bir ürün grubumuz var. Polyesterin ana hammaddelerinden biri stiren, bu bir solvent. Dolayısıyla siz aslında ürünü yaparken bir stiren emisyonu yaratıyorsunuz. Son birkaç yıldır stiren oranını mümkün olduğu kadar düşürmeye yönelik çalışmalar yürütülüyordu. Polimer oranı yüksek, solvent oranı düşük, doğaya daha duyarlı bir ürün paketi üzerinde çalışılıyordu. Ve bu ürün şu anda üretildi.” diyor.

Avrupa’da da birçok tekne üreticisinin bu yönde çalışmalar yaptığını belirten Cumhur, şöyle devam ediyor: “Biz de Türkiye’deki müşterilerimize mümkün olduğu kadar bu ürünleri öneriyoruz. Bu ürünlerle çalışmış olduğumuz firmalar da var. Şu andaki satış stratejimiz ve teknik çalışmalarımızla da bu ürünleri Türkiye’deki müşterilerimize tanıtarak, onları da bu üretim metodlarına yönlendirmeye çalışıyoruz.”

“Türkiye’deki marin sektörü krizden önce çok ciddi bir yükselişteydi. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de krizden sonra bir geriye gidiş oldu. Ama 2011 itibariyle yavaş yavaş bir yukarı çıkış var. Biz de ofisimizi 2009’da açtık ve açıkçası günümüze değil, geleceğe yatırım yapıyoruz. Sektörde lider olan bütün firmalarla çalışıyoruz. Şu anda üretim yapmayan ama yine kriz öncesinde çok aktif olarak üretim yapan firmalarla görüşüyoruz, ürünlerimizi denetiyoruz. İki yılda Türkiye tekne sektöründeki büyük ve orta ölçekli firmaların hemen hepsiyle görüştük. Ürünlerimizi biliyorlar ve bazılarıyla çalışmaya da başladık. Tekne üreticileri de 2011’de ciddi bir büyüme bekliyor.”

“Ürünlerimize en pozitif tepkileri aldığımız sektörlerden birim marin. Çünkü marin sektörü diğer sektörlerle kıyaslandığında fiyat performans açısından daha kalite odaklı. Yani, belli maliyetler, karşılığında alınan kalite kapsamında tolere edilebiliyor. Dolayısıyla en hızlı ilerlediğimiz ve en pozitif geri dönüşleri aldığımız sektör marin. Tabi bu konuda vermiş olduğumuz teknik desteğin de çok büyük etkisi var.”

“2011’de, DYO ile olan anlaşmamızın da etkisiyle, artık tamamıyla bir Euroresins konsepti sunabileceğiz. Tekne üretimi için ihtiyacınız olan her şey tek bir depoda olacak. Yine 2011’de hem bizim ürünlerimizle ilgili hem de Euroresins olarak portföyümüze kattığımız diğer temsilciliklerimizin ürünleriyle ilgili birtakım seminerler ve teknik eğitimler düzenlemeyi planlıyoruz. Bu da özellikle otomotiv ve tekne sektörüne yönelik olacak. Bu şekilde şu ana kadar çalışmadığımız veya tam olarak servis vermediğimiz firmalara da ulaşmayı düşünüyoruz.”

 

---

R E K L A M