Tersane Dergisi 57. Sayı (Temmuz-Ağustos 2018)

Tersane / Temmuz-Ağustos 2018 11 tersanedergisi.info siteyi temsil ediyoruz. Türkiye’deki koster armatörleri ve işletmecileri- nin yarısından fazlası bizim üyemiz. Henüz üye olmayan kişi ve kurumlara da kapımız her zaman açık. Benim başkanlık görevini üst- lenme sürecim biraz hızlı gelişti. Salih Bey, Deniz Ticaret Odası seçim- leri sürecinde taraf olduğu için, ilke- leri gereği dernek kimliğini bırakmak istedi. Dolayısıyla bir anda istifa etti. İstifa ederken de beni adres gösterdi. Yönetim kurulu da teveccüh gösterdi ve başkanlık görevini ben üstlendim. Bunu akabinde de 2. Olağan Genel Kurulumuzu gerçekleştirdik. Başka bir arkadaş da aday olmadı ve Genel Kurulumuz oybirliği ile beni başkan seçti. Bizim sloganımız, “Başkanlık değil, birliktelik önemli”. Dolayısıyla iki yıllık görevimiz süresince birlikte hareket edip derneğin kuruluş amaç- ları doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. TERSANE: Koster Filosu Yenileme Projesi’nde imzalar atıldı. Proje hak- kında biraz bilgi verebilir misiniz? HÜSEYIN KOCABAŞ: 2014 yılında KOSDER’in kurulması ile beraber, önceliğimizi, “Koster Filosu Yenileme Projesine” verdik. Kendi içimizde çalışmalar yürüttük, bu çalışmaları ilgili resmi kurum- lara sunduk. Nasıl hayata geçirile- bileceği, nasıl sürdürülebilir olacağı konusunda çalışmalar yaptık. Biz bu çalışmaları yaparken, bir hurda teş- viki gündeme geldi. Ama bu teşvik, bizim istediğimiz manada, altı dolu olan bir teşvik değildi. Şu ana kadar da zaten hiçbir armatör gemisini hur- daya verip de bu teşvikten yararlan- madı. Çalışmalara devam ederken, Koster Filosu Yenileme Projesi’nde bu teşvikin olması gerektiği ama bu haliyle olmaması gerektiğini söyledik. Biz; Ulaştırma, Denizci- lik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan bir hamle beklerken, beklediğimiz hamle Sanayi Bakanlığı’ndan geldi. Yaptığımız çalışmaları sunduk, nasıl bir proje beklediğimizi anlattık. Nasıl bir proje gelirse hem koster armatör- lerinin önünü açar; hem gemi inşa sanayiine, dolayısıyla istihdama katkıda bulunur; Türk Bayrağı’nın “Beyaz Liste”de kalması ve Karade- niz, Akdeniz Havzası’nda üstünlük sağlamak için yeni ve güçlü bir filo nasıl oluşturabiliriz konuştuk, düşün- celerimizi söyledik. 1980’li yıllarda Bülent Ulusu hükümeti döneminde verilen yeni inşa yatırım kredilerinin konseptini anlattık. Önce bu model kabul görse de, zaman içerisinde bireysel değil, birlikte hareket etme- miz istendi. “Siz birlikte hareket edin, biz de devlet olarak destekleyelim, hatta ortak olalım” denildi. Bakanlı- ğın bu konu için ayrılmış bir fonu da vardı. Bu fonunun, bir şekilde gemi inşa ve yan sanayiyi de destekleye- cek şekilde kullanılması düşünüldü. Bu nedenle Türk tersaneleri ve yerli yan sanayi ürünlerini özendirecek bir çalışma yapıldı. Gelinen noktada durum şu şekilde; yüzde 49’u Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı Türk Patent Marka Kurumu’nun, yüzde 51’i özel sektö- rün teşkil ettiği: Koster Denizcilik A.Ş. firması kuruldu. İstanbul Koster Denizcilik ve YatırımA.Ş. bu şirketin yüzde 51 hissesine sahip özel sektö- rün temsil edildiği şirket, çatı firma ise Koster Denizcilik A.Ş. Şimdi ise sermaye artırımına gidilerek hisse satışı gerçekleştirilecek. Denizcilik sektöründen arkadaşlarımız İstanbul Koster Denizcilik ve YatırımA.Ş.’ye hissedar olacaklar. Bunun akabinde, 11 Haziran’da Sayın Başbakanımız; Ekonomi, Sanayi ve Ulaştırma Bakanlarımız ve sektörü temsilen Sayın Salih Zeki Çakır ve Tamer Kıran’ın imza koy- duğu bir anlaşmayla proje resmileşti. Şimdi, seçimler sonrası kabinede değişiklikler yaşandı. Ama devlette devamlılık esastır. Yeni gelen yetki- liler de bu imzaların arkasında dura- caktır. Ama süreç nasıl devam edecek birlikte göreceğiz. Sistem şöyle işleyecek: Yeni inşa edilecek geminin değerinin yüzde 49’unu doğrudan devlet karşılaya- cak. Geri kalan yüzde 51’i ise kendi öz sermayemizin üstüne kredi alarak biz karşılayacağız. Bu kredinin faizi ise devletin belirlemiş olduğu oran- larda devlet tarafından karşılanacak.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=