Tersane Dergisi 54. Sayı (Ocak-Şubat 2018)

Tersane / Ocak - Şubat 2018 15 tersanedergisi.info bizi daha da umutlandırmaktadır. Havuzlu çıkarma gemisi (LPD), sahil güvenlik arama kurtarma gemisi, yeni tip karakol botu, LCT ve LST (çıkarma gemileri), denizaltı kurtarma ana gemisi, kurtarma yedekleme gemisi ve lojistik destek gemisi gibi askeri gemi türlerini başarıyla inşa eden/etmekte olan ve bu gemilerin bir kısmının ihracatını gerçekleştiren 9 tersanemiz bulun- maktadır. Hepimizin bildiği üzere, dünya ölçeğinde yaşanan olum- suz gelişmeler nedeniyle Gemi İnşa Sektörü olarak bakım- onarım ve savunma sanayi gemi inşasına ağırlık vermiş durumdayız. Dünyada yardımcı sınıf olsun, muharip sınıf olsun kendi savaş gemisini özgün dizaynı ile inşa ve imal etme kapasite- sine sahip ancak on beş ülkenin bulunduğu düşünüldüğünde, Türk gemi inşa ve yan sanayinin son yıllarda son derece önemli bir gelişme kaydettiği anlaşılmaktadır. Sektörün 2008 yılından bu yana yaşadığı sıkıntıların çözülebilmesi için tersanelerimizin ortalama 18 yıl kalan irtifak hakkı sürelerinin tekrar uzatılmasının getireceği faydaları ve yapılacak yatırımların geri dönebilmesi için daha uzun sürelere ihtiyaç duyulduğunu İdaremize anlattık. Ayrıca sektöre yabancı sermaye girişinin önünün açılabil- mesi için irtifak hakkı sürelerinin 49 yıla çıkarılması ve global krize bağlı olarak, kiraların cironun 1/1.000’ine indirilmesi önem arz etmekteydi. Gerçekleştirilen yeni düzenlemelerle yabancı yatırımcının ülkemize gelerek Türk gemi inşa sektörüne bilgi ve tecrübesini aktarma fırsatı da doğmuş oldu. Aynı zamanda, tersanelerimizin bankalar nezdinde kredibilitelerini arttırmış olduk. 2017 yılı itiba- riyle bürokratik işlemlerini tamamlayan birçok tersanemiz devletle olan sözleşmelerini tamamlayarak yeni tapularını almıştır. GİSBİR olarak, sektörümüzün uluslararası arenada daha güçlü ve daha söz sahibi olması amacıyla, dünya genelinde gemi inşa sanayiinde ilk üç sırada yer alan Çin, Japonya ve G. Kore gibi güçlü Asya ülkelerinin de dahil olduğu “Active Shipbuilding Experts Federation (ASEF)”e yoğun çalışmalarımız ve toplantılarımız sonucunda 9 Kasım 2016 tarihinde bir protokol ile üye olduk. Üye olmamızla birlikte Asya gemi inşa sektörünün faaliyetleri ve gelişmelerini aktif bir aktör olarak daha yakından izleme ve faydalanma olanağını elde ettik. IMO nezdinde NGO statüsüne ulaş- masında katkımızın da olduğu ASEF sayesinde, hem IMO nezdinde hem de uluslararası platformlarda GİSBİR’in görünürlüğünü ve bilinirliğini arttırdık. Bunların dışında, son dönemlerde ülkemiz ve sektörü- müz ekonomisi üzerinde oluşturulmak istenen olumsuz yargıyı yıkmak için yurtdışı fuar ve organizasyonlara stant açarak ağırlıklı katılım sağladık, bayrağımızı yurtdışında çeşitli faaliyetlerde dalgalandırdık, sektörümüzü ve tersa- nelerimizi tanıttık ve bu faaliyetlerimize devam ediyoruz. Global ekonomik kriz öncesinde, sektörümüzün ihracat rakamı 2.64 milyar USD ve tersanelerimizdeki istihdam sayısı 33 bin 480 kişi iken, göreve geldiğimiz 2011 yılında ihracat rakamı 1.27 milyar USD’ye, istihdam sayısı ise 20 bin 516 kişiye düşmüştü. Bugün itibariyle 1.10 milyar USD olan ihracat rakamımızın 2017 yıl sonu itibariyle, 1.4 milyar USD olacağı beklentimizle birlikte, tersanelerimizdeki istih- dam sayımız ise 30 bin kişiye kademeli olarak yükselmiştir. Devletimizce, 2018 yılında da açılacak ve ihalelerle özel sektöre yönlendirilecek yeni savunma sanayi projele- rinin de gemi inşa sanayi için önemli bir destek olacağını değerlendirmekteyiz. Tersanelerimizin, 2017 yılında olduğu gibi 2018 yılında da pazarlama faaliyetlerine devam ederek yeni gemi inşa konusunda ilerleme sağlayacağı inancını taşımaktayız. Bakım-onarım faaliyetlerinde ise, toplam tonajda 2017 yılı ile mukayeseli olarak çok farklı bir beklentimiz bulun- mamakta olup, kendi içimizdeki rekabet şartlarında, bulun- duğumuz seviyeyi korumaya çalışacağımızı düşünüyorum. 2018 yılı için öngörümüz; denizcilik sektörünün dünya ölçeğinde krizden çıkmasına bağlı olmakla birlikte, 2008’de başlayan ve bir hayli uzun süren olumsuz sürecin sonla- rına geldiğimizi değerlendirmekteyiz. Ancak, daha önce de söylediğimiz gibi bizim için denizcilik alanında olumlu bir sürecin başlaması, bölgemizde yaşanacak olan istikrarla doğrudan ilişkilidir. Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkas bölge- lerinin ortasında yer alan ve deniz yolları açısından önemli geçiş noktasında bulunan ülkemizin çevresinde yaşanan olumsuz ekonomik ve politik gelişmeler, doğal ve direkt olarak ülkemizi etkilemektedir. 2018 yılında denizcilik sektöründe yukarı hareket için buralardaki gelişmelerin istikrarlı bir yapıya dönüşmesinin beklentisi içinde olacağız. Umuyoruz ve diliyoruz ki, 2018 yılından itibaren denizcilik sektörünün dünya ve Türkiye ölçeğinde yukarı harekete başladığı bir döneme gireriz. Bu vesileyle, ülkemiz açısından stratejik bir sektör oldu- ğuna gönülden inandığımız Gemi İnşa Sektörüne emeği geçen başta Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Başbakanımız Sn. Binali Yıldırım’a, UDH Bakanımız Sn. Ahmet Arslan’a, UDH Müsteşarımız Sn. Suat Hayri Aka’ya, Genel Müdürlerimize, Bürokratları- mıza ve çalışanlarına bir kez daha en derin şükranlarımızı arz eder, sektörümüze hizmet eden, ebediyete ulaşmış büyüklerimizi rahmetle anar, tersane sahibinden gemi inşa mühendislerimize, işçilerimize ve tüm çalışanlarına saygı ve sevgilerimi sunarım.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=