ediyor. Bunun etkilerini biz de yakından yaşıyoruz. Mezunlarımızın neredeyse tamamı gemi inşa sektörü içinde iş bulabiliyor. Umarım bu gelişme süreci devam eder." "Özel gemilerde ihtisaslaşmış bir sektöre sahibiz. Tersanelerimiz butik üretim tarzına yatkın ve bu da Avrupalı armatörler için cezbedici bir unsur. Avrupa'ya yakınlığımız da önemli bir avantaj. özellikle yan sanayiide de gelişmeler yaşanıyor. Belki arzu edildiği seviyede değil; fakat bu konuda da Türkiye'nin yeni açılımlar yapabileceğine inanıyoruz. Gerekli belgelendirme, sertifikasyon süreçlerini de başarıyla geçerek yeni avantajlar yakalayabiliriz. Gemide kullanılan yan sanayi ürünlerinin yüzdesini artırmak gerekiyor." Sorunlar aşılacak "Türkiye'de ara eleman yetiştirilmesi konusunda eksiklikler var. 1980'Ii yılların başlarında yanlış bir kararla Haliç Tersanesi içindeki gemi yapı meslek lisesi kapatılmıştı. Ve bunun yerine geçecek bir meslek lisesi uzun yıllar kurulamadı. 15 günlük eğitim sonucunda sertifika vererek insanlara bir şeyler öğretebiliriz ama genel anlamda onları eğitemeyiz ve çok yönlü bir derinlik kazandıramayız. Eğitim bir bütün ve geniş kapsamlı bir süreç; bir devlet politikası olarak ele alınmalı. Gemi inşa sektörümüz de birden büyüdü ve bu süreç çok kısa zamanda ortaya çıktı. Dolayısıyla sektör bir anlamda çocukluktan birden gençliğe geçişin problemleriyle, özelde iş kazaları gibi üzücü sorunlarla karşılaştı. Sorun bir günde çözülebilecek bir sorun değil. Bu aşamada eğitimin kilit bir rolü olduğu vurgulanmalı. Eğitim uzun vadeli bir süreç. Buna ek olarak iş emniyetine yönelik bağımsız bir sertifikalandırma mekanizmasının kurulması da çok yararlı olacak. Şimdiye kadar şahit olduğumuz başarıları gösteren gemi inşa sektörümüz bu sorunları da aşacak." Küçük tekne mühendisliği programı açılacak "Hem sektörün güncel yapısının talepleri hem de akreditasyonunu aldığımız ABET (Accreditation Board far Engineering and Technology, ABD) gereksinimi doğrultusunda derslerimizde takım çalışmasını öne çıkarmaya çalışıyoruz. Hesaplamalı yazılımları dizaynda ve mühendislik analizlerinde kullanma yeteneği ile ömür boyu öğrenme alışkanlığını kazandırmak ayrı bir eğitim görevimiz. Bir de verdiğimiz eğitimin sadece kara tahta başında değil, ders dışı faaliyetle de desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. özellikle proje geliştirme ve yarışma unsurunun birlikte bulunduğu etkinliklerde öğrencilerimiz uluslararası başarılara imza atıyor, bu süreçte liderlik vasıfları da gelişiyor. Sektörden gelen talepler doğrultusunda küçük tekneler mühendisliği adı altından yeni bir program açmayı düşünüyoruz. Bunun altyapısını ve içeriğini oluşturmaya çalışıyoruz. Bugün yat ve tekne sektöründe çalışanların hemen hepsi gemi inşa mezunu. Bu konuda da daha özel tipte bir eğitimin gerekli olduğu konusunda yaygın bir kanaat var." Savunma sanayii konusunda "araştırma" önem kazanıyor "Fakültemizin sektörün problem çözücü bir merkezi haline geldi. Tabii sektörün pozitif yaklaşımını da görmek lazım. Ticari gemi sektörünün yanı sıra savunma sanayiinde de özellikle müsteşarlığın ve Deniz Kuvvetleri'nin, ihtiyaçların maksimum milli olanaklarla sağlanması konusunda ortaya koydukları önemli bir irade var. Bu çok olumlu perspektifler açtı. Sektörü de canlandırıyor. Savunma sanayii konusunda özellikle araştırma önem kazanıyor. Biz de fakülte olarak gerek Deniz Kuvvetleri'ne gerek Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na olumlu katkılarda bulunduğumuza ve bunun da sektörü destekleyecek önemli bir unsur olduğuna inanıyoruz." "Fakültedeki sıkıntıların başında plansız bir şekilde artırılan kontenjanlarımız geliyor. 75 olan kontenjanımız 2 yıl içinde 120'ye yükseltildi. Bu sektör açısından anlık olarak doyurucu olabilir; ama bir mühendisin yetiştirilebilmesi için minimum altyapı gereksinimlerine ihtiyacı var. Bunun yanı sıra araştırma altyapımıza yönelik, özellikle savunma teknolojileri araştırmaları konusunda daha büyük boyutlu yatırımlara ihtiyacımız bulunuyor." tersane • eylül-ekim 2008 17
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=