Tersane Dergisi 32. Sayı (Mart 2014)
tersane • mart 2014 19 nedenle oraya da bir ticaret heyeti düzenlememiz söz konusu. Özellikle iç sularda çalışacak, buğday ve hubu- bat taşıyacak gemilere ihtiyaçları olduğunu biliyoruz. Burada da yine Amerika’da olduğu gibi birtakım sıkıntılar var ve bu sıkıntılar ancak karşılıklı ticaret anlaşmalarıyla aşı- labilir. Herhalde yetkililer de bu konuda bir çaba harcıyorlardır diye düşünüyorum.” “Sektör, diğer ülkelerdeki kadar desteklenmiyor” “Sektörde irili ufaklı birçok prob- lemimiz var. Bu sektör bütün dün- yada devletler tarafından destekle- niyorsa ama bizde desteklenmiyorsa, bu bir haksız rekabet yaratıyor. Bu sektör Uzakdoğu’da destekleniyor, Hatta Avrupa’da gizli ya da açık destekleniyor. Biz de benzer des- tekleri sağlamalıyız. Bizim elimizde sadece bir KDV muafiyeti, gümrük muafiyeti ve bir de asgari işçiliğin işveren tarafına düşen payının dev- let tarafından ödenmesi var. Bu da çalıştırdığınız işçi başına aylık 170 liralık bir destek ki, birçok tersane bu kadar cüzi bir rakam için pro- sedürleri uygulamaya bile gerek görmüyor. Bu desteklerin iyileşti- rilmesi, artırılması lazım. Çünkü bu sektör istihdam ettiği her kişiye kar- şılık diğer sektörlerde 7 kişiye istih- dam yaratan çok verimli bir sektör. Bütün dünyada özel öneme haiz bir sektör olarak algılanır, kabul edilir. Bu nedenle bizim de diğer ülkelerin ürettiği sistemlere benzer, alıcıya finansman destekleri gibi finansal desteklere ihtiyacımız var.” “Yattaki yabancı bayrak sorunu çözülmeli” “Biz İhracatçı Birliği olarak iç pazardaki faaliyetleri takip etmiyo- ruz. Sadece sektörün içerisinde yaşa- yan birisi olarak cevap verebilirim. İç pazarda yoğun olmasa bile düşük kapasitede bir aktivite var. Ama yetersiz. İç pazarda daha çok devlet işleri, devletin açmış olduğu ihale- ler var. Onun dışında yat pazarında içe dönük bir aktivite söz konusu ancak burada da şöyle bir sıkıntı- mız var. Biliyorsunuz Türkiye’de bir yabancı bayrak sorunu var. Türk bayraklı yatla yabancı bayraklı yat sahibi olmak arasında maliyet açı- sından ciddi farklar var. Bu nedenle insanlar genellikle yabancı bayraklı yatı tercih ediyorlar. Türk bayraklı yatları da cazip hale getirmek lazım. Biz bu konuda taleplerde bulun- duk fakat maalesef gümrük yetki- lileri farklı bir algı içerisine girdi- ler. Türkiye’de üretilen ve sahibi Türk olan yabancı bayraklı yatlarla ilgili bilgi toplama peşine gittiler. Türkiye’de üretilen yatların sahibi Türk ise yabancı bayrağa geçme- nin önünü kapatmaya çalışıyorlar. O zaman yabancı bayrağı engelle- miyorsun ki. Bunu yaptığın zaman adam gidip Yunanistan’dan bir tekne alıp gelecek ve olan Türkiye’deki üreticiye olacak. Türkiye’de bir sürü küçük tekne üreticisi ya da küçük tekne sahibi var. Bunlar çok zengin insanlar değil. Çoğu fedakarlıklarla bu hobisini gerçekleştiriyor. Bunla- rın üzerine bu şekilde giderek bizim içerdeki kısıtlı olan üretimimizi daha da zora sokuyorlar. Bunu ilgililere de aktardık. Umarım ki bu uygulama- dan vaz geçeceklerdir.” “Tersaneler sadece gemi yapmaz” “Tersaneler sadece gemi yaparlar gibi bir algı içinde olmamak lazım. Tersaneler kıyıda konuşlanmış fabri- kalardır ve çelik konstrüksiyon adına her türlü ürünü yapabilirler. Mesela şimdi çok moda olan off shore enerji santralleri tersanelerde üretilebilir. Biliyorsunuz denizin ortasına rüzgar türbinleri konuluyor. Bunların ciddi çelik konstrüksiyon işleri var. Bunlar dünyanın birçok yerinde kıyılarda, tersanelerde yapılıyor. Bizlerin de yavaş yavaş bu tür faaliyetlere dön- mesi lazım. Tüm tersaneler olmasa bile bazı tersanelerin bu konuda ihtisaslaşması lazım. Bunun dışında tersaneler ne yapar? Örneklerini gör- düğümüz gibi köprü ayakları yapar. Bir tersanemiz bu konuda ciddi bir atak içerisinde. 1,5 yıl içerisinde 45 bin ton çelik işleyecek. Boğaz köp- rüsünün pontonları burada yapılacak. Benzer şekilde İzmit geçiş köprüsü- nün pontonları da tersanelerde yapı- lacak. Doğru olan da budur, çünkü büyük kaldırma kapasiteleriyle, deniz kıyısı olması sebebiyle ulaşım kolaylığı sağlamasıyla bu tarz bir üretim için en uygun yer tersanedir. Dolayısıyla bu tür faaliyetlere gir- memiz de çok doğal. Bu dünyanın her tarafında böyledir. Bizde de bazı arkadaşlarımız bu konuda bir yapı- lanmaya gidiyor. Bu da sektör adına güzel bir gelişme.” Gemi ve Yat Tasarım Yarışması, geleceğe yatırım “Gemi ve Yat Tasarım Yarış- ması’nın bu yıl üçüncüsünü yapa- cağız. Öğrencileri sektöre motive etme ve sektörle birleştirme adına yapılan, geleneksel hale getirmeyi hedeflediğimiz bir çalışma. İyi de ilgi görüyor. Bu seneki konumuz yatlar. Motoryat ve yelkenliler olarak iki gruba ayırdık. Üniversitelere davet gönderdik, bilgilendirdik. Bu sene, öğrenciler sınav zamanları dışında çalışmalarına zaman ayırabilsinler diye Eylül ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Kendi kaynaklarımızla zorlanmamıza rağmen bu yarışma bizim önceliğimiz ve düzenlemeye devam edeceğiz. Çünkü biz insana, Türkiye’nin geleceğine yatırım yap- mak istiyoruz.”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=