Tersane Dergisi 21. Sayı (Temmuz-Ağustos 2011)

tersane • temmuz / ağustos 2011 11 Askeri projeleri yüzde 90-95 civarında biz yapıyoruz. Ama ticari gemilerde rekabet gücümüz biraz zayıf. Belli bir potansiyelimiz var ama armatörler de klasını alırken ticari düşünüyor. Kendi gemisinin ticari değerini artıracak birtakım klas kuruluşlarını tercih ediyor. Burada da yine IACS üyeliğinin önemi ortaya çıkıyor.” “Diğer taraftan üçüncü taraf gözetim hizmetlerinde tek ulu- sal klas kuruluşuyuz. Böyle bir kurumsal yapıya, bir organizasyon yapısına sahip başka bir üçüncü taraf gözetim şirketi yok. Rekabe- tin çok kızıştığı birtakım alanlar var. Bence, Türk Loydu oralarda değil ama büyük projeler içerisinde rakip kabul etmeyecek potansiyele sahip. Bu nedenle portföyümüzü daha büyük projelere yönlendir- memiz lazım ki, yıkıcı rekabetten uzak durabilelim.” Türk gemi inşa sanayii eski günlerine kavuşacak “Türk gemi inşa sektörü için 2008 öncesi birtakım göstergeleri- miz vardı. Örneğin öğrencilerimiz okul bitmeden üçüncü, dördüncü sınıfta iş bulmaya, çalışmaya başlarlardı. Bu dönem sektörün altın çağlarıydı. Kriz bizi oldukça geri attı. Ama bugün bazı gösterge- ler umut veriyor. Örneğin navlun fiyatlarında artış başladı. Çok kısa sürede Türk gemi inşa sanayinin eski günlerine kavuşacağını düşü- nüyorum. Bugün itibariyle zorlanan tersanelerimiz var ama biraz daha sabrettikleri takdirde çok güzel günler geliyor.” “Savunma Sanayi projeleri, bizim için ciddi bir can suyu oldu. Hiçbir projenin olmadığı zamanda birçok tersanemize proje üretildi. Eskiden bu projeler hep yurtdışın- dan tedarik edilirdi. Şimdi içer- den karşılanmaya başladı ki, bu Savunma Sanayimiz açısından da büyük bir avantaj.” Kriz, üretimde çeşitliliği getirdi “Krizin bize sağladığı bir de avantaj var; üretimde çeşitliliği getirdi. Eskiden sadece kimyasal tanker yapardık. Şimdi tersanele- rimiz SSM projelerinden haberdar olmaya başladı. Buna göre birtakım yapılanmalar yaptılar. Şimdi artık katma değeri daha yüksek proje- ler yapma şansımız olacaktır diye düşünüyorum.” Verimliliği artırmamız gerek “Gemi inşa sanayinin gelişimi için bütün kurumların elbirliğiyle yapacakları şeyler var. Üretimci- sinden üniversitesine kadar tüm kurumlar aynı anda hareket ederse toplam kaliteyi yakalamak müm- kün. Buradaki anahtar kelime ise Ar-Ge. Klişe bir laf olacak ama yine söylemek gerek, Ar-Ge ve üniversite-sanayi işbirliğini artık başlatmamız gerekiyor. Bunun yanı sıra verimlilik de önemli bir kav- ram. İşlerimiz çok yoğun olduğu zamanlarda atladığımız bir kav- ramdı bu. Ama artık verimliliği de masaya yatırabilmemiz lazım. Artık ucuz işçilikle rekabet edemeyiz. Türkiye’de de hayat standartları yükseldi. İnsanların kazançların- dan, emniyetinden, güvenliğinden keserek bir yere varmamız müm- kün değil. Bu nedenle verimliliği arttırmamız, çalışanlarımızı daha üretken insanlar haline getirmemiz gerekiyor.” Türk Loydu Akademi Kurulacak “Üniversiteyi zaten çok iyi biliyoruz, sanayi ile iç içe olma- mız nedeniyle sanayiyi de tanımış olduk. Türk Loydu geçmişte İTÜ ile çok ciddi işler yaptı. Bunları yapmaya da devam edecek. Ama bence bu yeterli değil. Önümüzdeki dönemde Türk Loydu Akademi diye bir birim kurmayı düşünüyo- ruz. Eğitim, Ar-Ge ve danışmanlık hizmetleri veren bir birim olacak. Burada sanayiciye üniversite ile bir kurum nasıl çalışabilir bunun prototipini gösterebiliriz.” “Bu yapının benzeri diğer büyük klas kuruluşlarında da var. Sektörde bizim bir derinliğimiz var, sadece bizim bildiğimiz bazı konular var. Ama sektörün de bunları öğrenmeye ihtiyacı var. Biz sosyal sorumluluğumuz gereği zaten bunları insanlara aktarmak zorundayız. Aktarırken de Türk Loydu’nun menfaatlerini koruyacak şekilde bu işten bir gelir elde edebiliyorsak, bu modeli kurmak zorundayız. Üniversiteden, sektörden hocaların olduğu, kaynakçı eğitimlerinin, iş güvenliği eğitimlerinin, birtakım yazılımların donanımların eğitimlerinin verildiği veya sosyal sorumlulukla ilgili faaliyetlerin olduğu bir modeli kurmak istiyoruz. Kısacası bu bölgenin bir akademisi olsun istiyoruz.” “Gemi inşa sanayinin gelişimi için bütün kurumların elbirliğiyle yapacakları şeyler var. Üretimcisinden üniversitesine kadar tüm kurumlar aynı anda hareket ederse toplam kaliteyi yakalamak mümkün.”