Tersane Dergisi 20. Sayı (Mayıs-Haziran 2011)
tersane • mayıs / haziran 2011 17 söyleyen Det Norske Veritas Başkan Yardımcısı Günay Sürenkök, “Bunun yanı sıra off shore alanında, yani açık deniz platformları konusunda dünya genelinde büyük paya sahibiz. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye gelen ve Karadeniz Bölgesi’nde çalışan iki petrol arama platformu da DNV klaslı” şeklinde konuşuyor. Türkiye’deki hizmetlerde en büyük payı servisteki gemilere verilen hizmetler alıyor DNV’nin Türkiye’de 1987 yılından bu yana kendi şirketiyle faaliyette olduğunu hatırlatan Sürenkök, “Türkiye Ofisi olarak daha çok deniz endüstrisine yönelik hizmetler veriyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana kadromuz sürekli artıyor. Şu anda teknik personel olarak 14 kişiyiz. Türkiye’deki faaliyetlerimizde en büyük payı, servisteki gemilere, yani periyodik sörveylere gelen gemilere verdiğimiz hizmetler alıyor. Çünkü Türkiye özellikle tamir konusunda verdiği fiyatlar ve süre açısından Avrupa bölgesinde en cazip ülkelerden biri” ifadelerini kullanıyor. DNV’nin deniz endüstrisi dışında da hizmet verdiğini belirten Günay Sürenkök, şöyle devam ediyor: “Türkiye Ofisi olarak daha önce kara endüstrisine yönelik ISO 9000 ve 14000 belgelendirme hizmeti veriyorduk. Fakat piyasayla çok fazla yarışma imkanımız olmadığı için bu alanda hizmet vermeyi bıraktık. Diğer alanlarda da örneğin, temiz enerji konusunda talep olunca yurtdışından bu konunun uzmanı arkadaşlarla müşteriyi buluşturuyoruz.” Dünya genelinde yapılan yeni inşa gemilerin yüzde 22’si DNV klaslı “DNV’nin yeni inşada dünya genelindeki pazar payı oldukça yüksek. Dünya genelinde yapılan yeni inşa gemilerin yaklaşık yüzde 22’si DNV klasında. Türk armatörlerin yurt dışında yaptırdığı gemilerde de yaklaşık 14-15 milyon dwt, yani yaklaşık 200 gemi armatörlerin tercihi ile DNV klası altında yapıldı. Bunun yanında Norveç tersanelerinde donatılmak üzere Türkiye’de üretilen gemilerimiz var. Türkiye’de inşa edilen kimyasal tanker furyasında ise bizim payımız sınırlı kaldı. Ancak armatörün DNV klası hususunda ısrarlı olduğu projeleri aldık.” Kar marjı daha yüksek, özel tipte gemiler, Türkiye için bir fırsat olabilir “Ekonomik kriz sonrası doğal olarak hem dünya genelinde, hem de Türkiye’de siparişler çok düştü. Bu arada, gemi fiyatlarının düşmesini fırsata dönüştürmek isteyen bazı armatörler, özellikle geçen senenin ilk yarısında yatırıma devam ettiler. Ama geçen senenin ikinci yarısından itibaren gene bir düşüş var. Piyasaların belirsizliği yatırımcıların yatırım kararlarını zorluyor. Yeni gemi inşa bir arz talep meselesi. Dünya ekonomisi toparlanmaya başladıktan ve ticaret arttıktan sonra piyasadaki gemilerin talebi karşılayıp karşılamayacağına göre sektör kendi dengesini bulacaktır. Bu noktada Türkiye’nin büyük şansı olabilir. Bizim kanaatimize göre, daha özel, butik, yüksek teknolojik özellikleri olan gemilere yönelmekte fayda var. Çünkü Güney Kore ya da Çin
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=