Tersane Dergisi 5. Sayı (Kasım-Aralık 2008)

uygunluğu, işe girişi yapılmadan önce sorgulanmalıdır. işyeri risk analizi ilk olarak işletmenin kurulması aşamasında yapılmalı, düzeltilmesi veya önlenmesi gereken tehlikeler çalışma başlamadan önceden belirlenmelidir. Bu tavsiyelere uyulmadığı durumlarda er ya da geç sıkıntılar oluşmakta, astarı yüzünden daha pahalıya gelmektedir. Ayıkla pirincin taşını ... Bu durumu yaşanmış bazı örneklerle somutlaştırmak isterim; Doğu illerimizin birinde petrol üretimi yapan bir şirket, milyon dolarlık yatırım yaparak bir toplanma ve lojistik merkezi kurmuştu. Yeni kurulan tesiste çalışanların sayısı kısa süre sonra iki yüz kişiyi geçmişti. Ancak işletmenin açılmasının üzerinden henüz bir yıl geçmemişti ki yaşanan trafik kazaları sonucunda bu işletmede çalışan sekiz kişi yaralanmış ve iki kişi de hayatını kaybetmişti. Doğal olarak aklınız karışmış olabilir, zira petrol üretimi ile trafik kazası arasında ne tür bir ilişki var diye sorabilirsiniz. Aralarındaki ilişki şu; bu tesisin kurulma amacı, 40 kilometre yarıçaplı bir alanda üretim yapılan 400'den fazla petrol kuyusunun bakım ve onarımını yapan operatörlerin,Jıaynakçıların ve diğer çalışanların, üç vardiya şeklinde burada toplanması ve sonrada görev yerlerine dağılmalarıdır. Ancak tesisin kurulduğu yer, çalışanların yaşadığı şehrin doğusunda ve bir tepe üzerindedir. Yüzden fazla farklı araç ile sabahın erken saatlerinde bu toplanma merkezine gelen araç sürücüleri, doğmuş olan güneşin ilk ışınları ile karşılaşmakta. Akşam ise, batmakta olan güneşin görmeyi sınırlayan ve dikkati dağıtan ışınlarına maruz kalmaktaydı. Çok basit gibi görünen bu olay, yüzlerce aracın yaptığı binlerce sefer süresince, onlarca emniyetsiz duruma neden olmaya başlamıştı. Ve tekrarlayan bu emniyetsiz durum ile davranışlar sonrasında ciddi trafik kazaları meydana gelmişti. Ölümlü kazalardan sonra toplanan kaza analiz heyeti, tesisin kurulduğu yerin seçiminde hata yapıldığını belirledi. Güzel de, tesis kurulduktan bir yıl sonra yerini mi değiştireceğiz? .. Çalışanlara güneşin görme üzerindeki olumsuz etkisini azaltacak gözlükler mi dağıtacağız? .. Bu gözlükleri zimmetle teslim ettikten sonra, kullanıp kullanmadıklarını nasıl denetleyeceğiz? .. Yoksa vardiya saatlerini, güneşin her gün değişen doğuş ve batış saatlerine uyumlu hale mi getireceğiz? .. Gelinen bu aşamadan sonra alınacak her tedbir, kendi içinde sıkıntılar ve imkansızlıklar taşımaktadır. Hemen her çözüm önerisi "Astarı yüzünden pahalıya geldi" atasözümüzü hatırlatmaktadır. Aslında bu durum, atasözü gibi temel bir iş emniyeti kuralını doğrular; "Probleme girdikten sonra çözmeye çalışmak, probleme girmeden tedbir almaktan her zaman daha pahalı ve zor olmaktadır". Bir diğer örneği işe alımlardan verebiliriz. Uzun yıllardır lojistik sektöründe hizmet veren bir firma, binden fazla personel istihdam etmektedir. Yaklaşık on yıllık geçmişi olan bu firmada ortalama kıdem beş yıl civarındadır. Firmada birkaç yıl önce başlatılan iş sağlığı iyileştirme çalışmaları sürecinde, bütün çalışanlar periyodik muayeneden geçirilmişti. Bu çalışma sonucunda işe giriş muayenesi yapılmamış ve/veya sağlık ocağı raporuyla işe başlamış onlarca personele rastlandı. İşin sıkıntılı yanı, bu kişiler arasında renk körleri ile yüzde 55'1ere varan görme veya işitme kaybı olan çalışanlara rastlanması oldu. İşverenin bu aşamadan sonra yapacağı çok fazla bir şey yoktu. Bu tespitlerden sonra, deneyimli ve işyerine uyum sağlamış personelini işten mi çıkarsın? İşten çıkartma gerekçesi olarak ne yazsın? Bu personeli işten çıkartmayıp aynı işte kullanmaya devam mı etsin? Halbuki daha işe giriş aşamasında yapılacak iyi bir muayene ile işitme kaybı, bel fıtığı, yükseklik korkusu, anksiyete gibi biyolojik ve psikolojik hastalıklar tespit edilirdi. Çalışanın işi ile biyolojik ve psikolojik uygunluğu önceden test edilmiş olurdu. Aday çalışmaya başladıktan, işinde deneyim kazandıktan ve iş arkadaşlarına uyum sağladıktan yıllar sonra, işten çıkartılma ile farklı bir bölümde iş hayatına devam etme açmazına girmezdi. işveren durumu örtbas etmek ile sorunun çözümü arasında sıkışıp kalmazdı. işsizliğin bu kadar fazla olduğu bir ülkede, bu söylediklerimiz bazılarına masal gibi gelebilir. Ancak imkan varken, milyonlarca dolar para harcadığımız işyerlerini kurmadan önce yaptığımız finansal analizler yanında, iş sağlığı ve güvenliği konularına da göz atmamızda fayda var diye düşünüyorum. Bir de, onca para yatırdığımız ve umutlarımızı bağladığımız işlerimizi emanet ettiğimiz çalışanlarımızı seçerken dikkatli olmamızda sonsuz faydalar görüyorum. Kurada ismi okunan ve işe başlayacak maden işçilerimize, kazasız ve sağlıklı günler diliyorum. Ayrıca fiziki olarak madenlerde çalışmaya uygunlukları test edilmiş bu arkadaşlar içinde hiç kimsenin "klostrofobisi"nin olmadığını umuyorum. tersane • kasım·aralık 2008 13

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=